Haydi Potansiyelimizi Açığa Çıkaralım!

Evet ama hangi potansiyelimizi açığa çıkaralım? Henüz ben de bilmiyorum. Çok söyledikleri için ara sıra deniyorum ama şu ana değin bilmediğim bir şeyi açığa çıkarabilmiş değilim.

Google’a yazdım; “potansiyelimi nasıl açığa çıkarabilirim?” Gelen sonuçlar kendi başlarına bir potansiyel desek yerinde olur. Mesela; “tutkularınızın peşinden gidin”, “kendine güvenmeye başla” veya “hayatınızda temiz bir sayfa açın”*

Tutkularınızın peşinden gidebilmeniz için önce tutkunuzun olması gerekir. Tutkunuz olması için de bir alt yapı ve siz farkında dahi olmadan, yani bir kısmı bilinçdışının etkisiyle “amacınızı” ilham almalısınız. Bulmalısınız demiyorum, bir amacı arayarak bulmak mümkün değildir, (bulanlar sadece arayanlardır o ayrı) ilham olarak gelmeli. Bir gün kendinizi o amacın içinde yoğrulurken bulursunuz ve o sizin tutkunuz olur. Böylece potansiyeliniz açığa çıkmış olur.

Kendine güvenmek, tam anlamıyla bir potansiyelin patlamasıdır. Kendine güvenen ve amacını bulmuş biri zaten belirli noktalarda kendini aşmıştır. Çünkü hangi konularda kendine güveneceğini bilir. O yüzden “kendine güven, amacını bul” çalışır bir tavsiye değil; düşünce döngüsüdür.

Tabi internette yazan her bir potansiyel tavsiyesine cevap yazmayacağım.

Sadece “potansiyel” dediğimiz şey nedir, onu anlamaya çalışıyorum. Gençken başarılı olmak için aradığım maden gibi bir şeydi, etkileme gücü, takdir edilesi yönlerim, kolay yoldan para kazandıracak üstün bir yetenek, belki simya yeteneği… Belirli bir yaşa gelince de bulup da kaybetmiş gibi hissediyor insan. Ya da zamanında, bulduğunu anlamadığını düşünüyor. Aslında şu işi yapsaydım çok zengin olurdum, akademi de devam etsem ne kitaplar yazardım, o şirketteki hisselerimi asla satmamalıydım, o anda “evet” deseydim…

Kötü haberi veriyorum; hepimiz potansiyelimizi yaşıyoruz. Tam da şu anda açığa çıkan potansiyelimiz, bu kadar! Ama çok çalışırsak?! Çok çalışırsanız potansiyeliniz gelişir, ortaya çıkmaz.

Ünlü Türk Filozof Cem Yılmaz’ın dediği gibi; “başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır.” Bence tam olarak anlatmaya çalıştığı şey “çok çalışınca olur” değil; yeteneğinizin üzerine giderseniz başarılı olursunuz. Yeteneğinizin üzerine gitme gücü ise iyi bir potansiyel örneğidir.

Ünlü ve gerçekten filozof Dücane Cündioğlu’nun çok sevdiğim bir lafı var; “Yetenek ziyan olabilir belki ama deha aslâ! O ne yapar eder kendini vareder. Tanrı kendisiyle çelişmez çünkü.” Yani karşı konulamaz bir potansiyeliniz varsa siz bile engel olamazsınız…

Ne yapmalı?

Yunan bilgelerine atfedilen, maliki tam bilinmeyen ama Apollon Tapınağı’nın kapısında altın harflerle yazılı olan “kendini bil” bugünkü potansiyel meselesinin mihenk taşı gibi gözüküyor.

Ancak modern insan kendini aşırı önemsediği ve kutsadığı için “kendini bil” sözünü “içinde atıl duran eşsiz potansiyelini keşfet” gibi okuyor. Halbuki “kendini bilmek” hayalini kurduğun şeylere potansiyelinin olmamasıyla yüzleşme riskini de kapsar. Dolayısıyla bunu kabullenmek de bir erdemdir.

Buradan yola çıkarak “potansiyelimizi keşfetmek” değil, zaten bildiğimiz potansiyelimizin nerelere varabileceğini, sınırının ne olduğunu tanımlı hale getirmek faydalı olabilir. Hatta mutluluğun anahtarı bile olabilir. Olmak istediğimiz yer ile olduğumuz yer arasını böylece mantıklı açıklayabilir ve kimseyi suçlamadan yolumuza devam edebiliriz.

Kendini bil.

*İlk sırada gelen ve en derli toplu içerik bu link gibi gözüküyor; https://www.wikihow.com.tr/%C4%B0nsan-Kendini-Nas%C4%B1l-Bulur